Anadolu Aslanları İşadamları Derneği tarafından gerçekleştirilen Akıllı Teknolojiler Zirvesi ve Sergisi ‘Smart Future Expo 2018’ , İstanbul Kongre Merkezi’nde Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varan, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Dr. Nureddin Nebati, iş dünyası temsilcileri ve çok sayıda ziyaretçinin katılımı ile başladı. Etkinliğin açılış bölümünde konuşan ASKON Genel Başkanı Hasan Ali Cesur, Genç ve dinamik bir nüfusa sahibiz ve bu alanda Dünya’da söz sahibi olabilecek potansiyele de sahibiz. Doğru bir planlama, yeterli ar-ge kaynağı ve bu konuya olan farkındalık oluşturulur ise teknolojik anlamda ülkemize çağ atlatabiliriz diyerek teknoloji alanında çağ atlayan bir Türkiye’nin parçası olmak istediklerini söyledi.
SKON Genel Başkanı Hasan Ali Cesur bu konuda şunları söyledi;
“Bize ASKON’un Bu Konuyla Ne Alakası Var Diyenler Oldu”
ASKON olarak kuruluş hedeflerimiz doğrultusunda “Akıllı Teknolojiler Zirve ve Sergisi” etkinliği için yola çıktığımızda bize, ‘‘ASKON’un bu konuyla ne alakası var’’ tarzında çıkış yapanlar oldu. ‘İlim Çin’de de olsa gidip alınız, bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum’ veciz sözleri ile yetişmiş, Katip Çelebi, Hezarfen Ahmed Çelebi, El-Harezmi, El-Kindi, Farabi, İbni Sina, Ömer Hayyam, Piri Reis, Battani ve Ali Kuşcu gibi tarihe ve dünyaya damgasını vurmuş bir mazinin atileri olarak bizler bu işleri vazife bilmeyeceğiz de kimler bilecek..
Bakın Ünlü Ekonomist Stuart Chase bir sözünde der ki;
’Teknolojiyi tümüyle yermek; tuzdan arındırılmış deniz suyu ile yeşeren bahçeleri görmezlikten gelmek, onu gözü kapalı övmek ise; Hiroşima’yı unutmak demektir’’.
Bu anlamlı sözde geçtiği üzere bizler gerçeğe yüzümüzü asla dönemeyiz. Yeryüzünde adalet sağlanacak ise, teknoloji insanoğluna barış için sunulacak ise, bu ancak ve ancak hakiki manada hayatı sorgulayabilen insanlar tarafından gerçekleştirilecektir. Bu konuda bizlere çok iş düşmektedir.
İşte bu sebeple sorumluluk sahibi bireyler olarak, nesnelerin interneti, bulut, yapay zekâ, makine öğrenimi ve dijital dönüşüm gibi teknolojilerin sanayi üretimindeki etkilerinin konuşulduğu bir dünyaya kayıtsız kalamazdık.
“Günümüz Dünyasının Dili Çok Farkı”
Günümüz dünyasının dili artık çok renkli. Uzay çağını konuştuğumuz bugünlerde bizi çok farklı gelişmeler bekliyor. Bizler bu farklılığı bugünden yakalamak zorundayız.
Ortaya çıkan yeni teknolojiler, nesnelerin interneti, yapay zekâ gibi gelişmeler, insanların yaşama, çalışma, eğlenme ve seyahat biçimlerini değiştirdiği gibi, ülkelerin ve işletmelerin dünyayla nasıl etkileşime geçebileceği konusunda da değişiklikler arzetmektedir. Gelecekte müşteri istekleri değişecek ve daha şahsileştirilmiş ürünlerin yanı sıra, daha geniş kapsamlı ve daha fazla çeşitlilik talep edilecektir. Küresel rekabette başarılı olmak isteyen şirketler, üretim ve dağıtım süreçlerinde çalışacak akıllı robotlar ve Ar-Ge, satış pazarlama ve yönetim süreçlerinde kullanılacak yapay zekâ sistemleri ile; bunların dış dünyayla bilgi alışverişlerini sağlayacak becerilere sahip sistemleri kullanmak durumunda olacaklardır. Şirketlerin üretiminin pazarın ihtiyaçlarını karşılamak için hızlı bir şekilde uyum sağlaması gerekmektedir.
“Dünya’da Söz Sahibi Olabilecek Potansiyele Sahibiz’’
Evet, bu bağlamda teknoloji yol haritası, teknoloji grupları altında belirlenen ulusal stratejik hedefler ve bu hedeflere ulaşılması için katma değeri yüksek teknolojilik ürünlerin üretilmesi gerekmektedir. Genç ve dinamik bir nüfusa sahibiz ve bu alanda Dünya’da söz sahibi olabilecek potansiyele de sahibiz. Doğrubir planlama, yeterli ar-ge kaynağı ve bu konuya olan farkındalık oluşturarak, teknolojik anlamda ülkemize çağ atlatabiliriz.
“Teknoloji Alanında Çağ Atlayan Bir Türkiye’nin Parçası Olmak İstiyoruz’’
Bugün Smart Future Expo etkinliğimiz ile bu farkındalığı meydana getirerek teknoloji alanında çağ atlayan bir Türkiye’nin parçası olmak istiyoruz.Ülkemizde ve bölgemizdeki coğrafyada bilim ve teknoloji kullanımını ve geliştirilmesini yaygınlaştırmak, bu noktada tüm ulusal ve uluslararası teknoloji geliştiricilerini bir araya getirmek istiyoruz.
Bilim ve teknoloji geliştirenleri hedef sektörleriyle bir araya getirerek yeni mega projeler, yeni iş alanları, yeni yatırımlar, yeni işbirlikleri, yeni anlaşmalar oluşmasını sağlamaya çalışıyoruz.
İstanbul’u uluslararası teknoloji merkezi haline getirerek bir cazibe merkezine dönüştürmek istiyoruz.
Yerli teknoloji üretiminin ülkenin geneline yayılması, tüm sektörlerin önceliği haline getirilmesi ve bu konuda farkındalık, bilinirlik oluşturmayı sağlayacak ortamı oluşturmak istiyoruz.
Ülkemizin küresel arenada rekabet gücünü artırarak toplumsal fayda sağlamak; teknoloji tüketen değil teknoloji üreten nesiller yetiştirmeye katkı sağlamak istiyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 2023 yılı hedefi için 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmasını sağlayacak platform oluşturmak istiyoruz.
Türkiye ekonomisinin dijitalleşme dalgasını yakalayarak yüksek katma değerli teknoloji üreten dijital bir ekonomiye dönüşmesi için çözüm platformu tesis etmek istiyoruz.
“İstekler Öncelikle Arzulamakla Başlar’’
Elbette bütün bu istekler öncelikle arzulamakla başlar. ASKON olarak gerçekleştirmiş olduğumuz e-ihracat zirvesi ve üyelerimizin hizmetine sunduğumuz Türkiye’nin yerli ali babası ‘’ turkish businnes platform’’ adlı e-ihracat sitemizin ardından, Smart Future Expo etkinliğimiz ile bu konularda ne kadar istekli olduğumuzu belirmek istiyoruz. Ve yine bu alanda gayret bizden Tevfik Allah’tan diyerek çalışmalarımızı devam ettirerek yerli ve milli akıllı teknolojiler konusunda öncü kuruluşlardan biri olmak istiyoruz.
ZER: “SAVUNMA SANAYİSİNDEKİ YERLİLİK 65’İN ÜZERİNDE
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Ahmet Özer ise her geçen gün hızla gelişimini sürdüren ve sahip olduğu değeri katlayarak artıran bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanma ve üretme becerilerinin, bugün ülkelerin iktisadi ve beşeri her alanda küresel sıralamada nerede olacaklarını belirleyen bir ölçüt haline geldiğini hatırlattı.
Ülkelerin kalkınma ve büyümelerinin teknolojik değişimlere ayak uydurmaları ile mümkün olduğuna dikkati çeken Özer, “İleri teknolojilerin uygulanmasında savunma sanayisi ve iletişim alanında ülkemizin geldiği nokta takdire şayandır. Savunma sanayimize bakıldığında 2002 yılında yalnızca 66 savunma projesinin yaklaşık yüzde 80 dışa bağımlılık oranı ile yürütüldüğü bir noktadan, bugün yüzde 65’in üzerinde yerlilik oranı ile proje sayısı yaklaşık 9 kat artarak 553’e ulaşmıştır. Türkiye artık kendi tankını, topunu, insansız hava aracını, uydusunu üretir haldedir. Sadece üretmekle kalmayıp bu teknolojilerin ihracatını da yapmak ülkemiz ekonomisine büyük katma değer sağlamaktadır.” şeklinde konuştu.
NUREDDİN NEBATİ: “AR-GE’NİN GSYİH’DAKİ PAYI YÜZDE 3’E ÇIKARILMALI
Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nureddin Nebati, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 1 Kasım itibarıyla beyaz eşyada, otomotiv sektöründe ve gayrimenkul alım satımlarda ortaya koyduğu tedbirlerin, bugün Türkiye’nin dengelenme sürecini gerçekleştirmesine kaynaklık teşkil ettiğini belirtti.
Dr. Nebati, Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) tarafından “Dönüşerek Daha Güçlüyüz” sloganıyla İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen Smart Future Expo 2018 – Akıllı Teknolojiler Zirve ve Sergisi’nin açılışında yaptığı konuşmada, dijital dönüşümün insan hayatının her alanını etkilediğini anlattı.
Bilim ve teknolojide geride kalan ülkelerin, kendi kimliğini ortaya koyacak vasıtaları üretemediği için zayıf kaldığını aktaran Nebati, “Bu nedenle Türkiye’nin kimliğini, tarihini ve anlamını unutmaması ve her daim aklında tutması gerektiğine inandığımız için, Ar-Ge teşvikleriyle birlikte üretime inovasyon katıp, ihracata dayalı ekonomi modeliyle 2023 hedeflerine daha emin adımlarla yürümeliyiz.” dedi.
Nebati, Ar-Ge’nin GSYİH’daki payının yüzde 3’e çıkarılması gerektiğini belirterek, bu oranın artırılması için gerekli çalışmaların özveriyle yapıldığını söyledi.
Dijitalleşme ve inovasyonun bütün kurumların görevi olduğunun altını çizen Nebati, “Geleceğe yönelik projeksiyonların gerçekleştirilmesi hepimizin görevidir. Bu sadece hükümetin, bakanlıkların, bürokrasinin görevi değil. Hepimizin taşın altına elimizi koymamız gereken bir süreci yaşıyoruz. Savunma sanayisinde yüzde 65 yerliliğe ulaştık. Zor, işimize yarar. Zorluklar, kolaylıkların kapısının açıldığı alanlardır.” diye konuştu.
Nebati, Türkiye’nin her türlü operasyona karşı koymaya hazır olduğunu belirterek, hükümetin bankacılık sektörü, reel sektör gibi her türlü alanda gerekli düzenlemeleri yaptığını söyledi.
Dövizin dengelenmiş bir hale geldiğini dile getiren Nebati, “Bakanlığımızın 1 Kasım itibarıyla beyaz eşyada, otomotiv sektöründe ve gayrimenkul alım satımlarda ortaya koyduğu tedbirler, bugün Türkiye’nin YEP’te açıkladığımız, dengelenme sürecini gerçekleştirmesine kaynaklık teşkil ediyor. Bugün bir dengelenme süreci gerçekleştiriliyor. Bundan sonra hepimizin disipline ihtiyacı var. Bizler, kendi firmalarımızı, üretim alanlarımızı disipline ederek, hükümet kamuyu disiplin altında tutarak ve bunu sağladıktan sonra da yapısal değişimi gerçekleştirecek adımlara hazır olmalıyız.” şeklinde konuştu.
BAKAN VARANK: “AYLIK YAŞAM GİDERİ BURSU GENÇ ARAŞTIRMACILAR İÇİN 20 BİN LİRA OLACAK’’
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank,Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği’nin düzenlediği “Smart Future Expo” açılış törenine katıldı. Bakan Varank konuşmasında bilim insanlarının yurda dönüşüne katkı sağlayacak çok önemli bir politikayı 15 Aralık‘tahayata geçireceklerini söyleyerek, “‘Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı’ adını verdiğimiz bu destekle alanlarında uzman üst düzey araştırmacıların stratejik projelere katkı sağlamak üzere ülkemize gelmesini hedefliyoruz. Bu programı TÜBİTAK koordinasyonunda gerçekleştireceğiz. Bunu hazırlarken diğer ülkelerin aynı maksatla hazırlamakta oldukları programları inceledik. Açıkça gördük ki bilim ve teknolojide ileri seviyede kabul edilen ülkeler bile araştırmacıları ülkelerine çekmek için ciddi destekler sunuyor. Biz de bu rekabet koşullarının farkında olarak bir düzenleme yaptık. Program yurt dışındaki vatandaşlarımızın yanı sıra yabancı uyruklu araştırmacıları da kapsayacak ve 8 farklı alanda teşvikler sunacak” dedi.
Varank konuşmasına şöyle devam etti: “Aylık yaşam gideri bursu genç araştırmacılar için 20 bin lira, deneyimli araştırmacılar içinse 24 bin lira olacak. Bu rakamlar bizzat araştırmacılara ödenecek. Araştırma başlangıç paketi ödeneği genç araştırmacılar için 500 bin lira, deneyimli araştırmacılar için 1 milyon lira olacak. Ödeneği araştırmacılara ev sahipliği yapan kuruma aktaracağız. Ayrıca ev sahibi kuruma 720 bin liraya kadar araştırma desteği verilebilecek. Ayrıyeten aylık 3 Bin 750 Lira yönetim ve idari maliyetler ödeneği aktarılacak”
Bakan Varank konuşmasında ayrıca şu konulara da değindi;
Hedefimiz milli teknoloji, güçlü sanayi vurgusuyla, yüksek katma değerli alanları ve bunların alt bileşenlerini milli ve özgün olarak geliştirmek olacak”
Bakan Mustafa Varank, küresel ekonomide yeni bir dönemden geçtiğimizi belirterek, “Uluslararası ticaret savaşları gündemi meşgul ederken, teknolojik değişim ve dönüşüm hız kaybetmeksizin hayatımızı yönlendiriyor. Ticarete konan engeller küresel büyümeyi aşağı çekerken, teknolojik devrim ülkelere yeni fırsatlar ve büyüme imkânları sunuyor. Nesnelerin interneti, yapay zeka, bulut bilişim, büyük veri ve robotik gibi uygulamalar ekonomilerle birlikte toplumları da çok ciddi bir biçimde dönüştürme gücüne sahip. Rekabet koşullarının yeniden şekillendiği bu süreci en iyi şekilde değerlendirmek mecburiyetindeyiz. Rekabet gücümüzü ve katma değeri artıracak politikalarla, üretimde yapısal dönüşümü gerçekleştireceğiz. Sanayinin dijital dönüşümü de bu amaca hizmet eden politikalardan biri. Küresel piyasaları domine eden dijital dönüşüm araçlarını sadece kopyalamak yerine, kendi imkân ve kabiliyetlerimiz doğrultusunda ilerleyeceğiz. Hedefimiz Milli Teknoloji, Güçlü Sanayi vurgusuyla, yüksek katma değerli alanları ve bunların alt bileşenlerini milli ve özgün olarak geliştirmek olacak” ifadelerini kullandı.
“Dijital Türkiye Yol Haritası”
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı öncülüğünde Haziran yayınlanan “Dijital Türkiye Yol Haritası” hakkında konuşan Bakan Varank, “Bu haritada; insan, teknoloji, altyapı, tedarikçiler, kullanıcılar ve yönetişim olmak üzere altı bileşen bulunuyor. Eğitim altyapısının geliştirilmesi ve nitelikli iş gücü, dönüşümün en önemli konularından birisidir. Bu süreçte imalat sanayimizin ihtiyaç duyacağı niteliklere sahip iş gücünün yetiştirilmesi için çalışacağız. Bir yandan dijitalleşecek işletmeleri destekleyecek, diğer yandan gerekli teknolojileri sunacak yerli tedarikçileri güçlendireceğiz. Dijital teknolojileri üretebilmek için evvela “Uygulamalı Ar-Ge Strateji”mizi oluşturacağız. Bu kapsamda; yerli teknoloji üreten işletmelerin envanterini çıkarıp, buradan çıkan yetkinlik seviyelerine göre öncelik alanlarını belirleyeceğiz. TÜBİTAK konuyla ilgili bir ön inceleme yaptı ve “Akıllı Üretim Sistemleri Yol Haritası” çalışmasını tamamladı. 8 kritik teknoloji alanında 29 kritik ürün belirledik” dedi.
“Amacımız; KOBİ’leri, değişimi izleyen değil, değişimi yöneten işletmeler haline dönüştürmektir”
Teknolojik gelişmelere verilen desteklerden de bahseden Mustafa Varank, “TÜBİTAK 2012 yılından itibaren sanayinin dijital dönüşümüne hizmet eden teknolojileri, yerli imkânlarla geliştirmek için 1,6 Milyar liralık destek sağladı. Teknoloji kullanıcıları için Uygulamalı Yetkinlik ve Dijital Dönüşüm Merkezlerini kuruyoruz. Böylece sanayicilerimiz, yalın üretim ve dijital dönüşümü gerçek bir üretim ortamında uygulayarak öğrenebilecek ve danışmanlık hizmeti alabilecekler. 2019 yılı sonuna kadar 6 merkezin kurulum çalışmalarını tamamlamayı hedefliyoruz. Şurası çok açık ki, KOBİ’lerimizin yer almadığı ya da onların ayak uyduramadığı bir dijitalleşme süreci düşünülemez. Amacımız; KOBİ’leri, değişimi izleyen değil, değişimi yöneten işletmeler haline dönüştürmektir. Bu kapsamda KOSGEB’in yürüttüğü çok çeşitli programlarla, KOBİ’lerin teknolojik altyapı yatırımlarını, Ar-Ge faaliyetlerini ve yüksek katma değerli ürünlerini teşvik ediyoruz. Bu programlar aracılığıyla, son 1 senede dijital dönüşüm projeleri için 260 milyon lira destek ödemesi yaptık” şeklinde konuştu.
BAKAN VARANK: “AYLIK YAŞAM GİDERİ BURSU GENÇ ARAŞTIRMACILAR İÇİN 20 BİN LİRA OLACAK’’
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank,Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği’nin düzenlediği “Smart Future Expo” açılış törenine katıldı. Bakan Varank konuşmasında bilim insanlarının yurda dönüşüne katkı sağlayacak çok önemli bir politikayı 15 Aralık‘tahayata geçireceklerini söyleyerek, “‘Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı’ adını verdiğimiz bu destekle alanlarında uzman üst düzey araştırmacıların stratejik projelere katkı sağlamak üzere ülkemize gelmesini hedefliyoruz. Bu programı TÜBİTAK koordinasyonunda gerçekleştireceğiz. Bunu hazırlarken diğer ülkelerin aynı maksatla hazırlamakta oldukları programları inceledik. Açıkça gördük ki bilim ve teknolojide ileri seviyede kabul edilen ülkeler bile araştırmacıları ülkelerine çekmek için ciddi destekler sunuyor. Biz de bu rekabet koşullarının farkında olarak bir düzenleme yaptık. Program yurt dışındaki vatandaşlarımızın yanı sıra yabancı uyruklu araştırmacıları da kapsayacak ve 8 farklı alanda teşvikler sunacak” dedi.
Varank konuşmasına şöyle devam etti: “Aylık yaşam gideri bursu genç araştırmacılar için 20 bin lira, deneyimli araştırmacılar içinse 24 bin lira olacak. Bu rakamlar bizzat araştırmacılara ödenecek. Araştırma başlangıç paketi ödeneği genç araştırmacılar için 500 bin lira, deneyimli araştırmacılar için 1 milyon lira olacak. Ödeneği araştırmacılara ev sahipliği yapan kuruma aktaracağız. Ayrıca ev sahibi kuruma 720 bin liraya kadar araştırma desteği verilebilecek. Ayrıyeten aylık 3 Bin 750 Lira yönetim ve idari maliyetler ödeneği aktarılacak”
Bakan Varank konuşmasında ayrıca şu konulara da değindi;
Hedefimiz milli teknoloji, güçlü sanayi vurgusuyla, yüksek katma değerli alanları ve bunların alt bileşenlerini milli ve özgün olarak geliştirmek olacak”
Bakan Mustafa Varank, küresel ekonomide yeni bir dönemden geçtiğimizi belirterek, “Uluslararası ticaret savaşları gündemi meşgul ederken, teknolojik değişim ve dönüşüm hız kaybetmeksizin hayatımızı yönlendiriyor. Ticarete konan engeller küresel büyümeyi aşağı çekerken, teknolojik devrim ülkelere yeni fırsatlar ve büyüme imkânları sunuyor. Nesnelerin interneti, yapay zeka, bulut bilişim, büyük veri ve robotik gibi uygulamalar ekonomilerle birlikte toplumları da çok ciddi bir biçimde dönüştürme gücüne sahip. Rekabet koşullarının yeniden şekillendiği bu süreci en iyi şekilde değerlendirmek mecburiyetindeyiz. Rekabet gücümüzü ve katma değeri artıracak politikalarla, üretimde yapısal dönüşümü gerçekleştireceğiz. Sanayinin dijital dönüşümü de bu amaca hizmet eden politikalardan biri. Küresel piyasaları domine eden dijital dönüşüm araçlarını sadece kopyalamak yerine, kendi imkân ve kabiliyetlerimiz doğrultusunda ilerleyeceğiz. Hedefimiz Milli Teknoloji, Güçlü Sanayi vurgusuyla, yüksek katma değerli alanları ve bunların alt bileşenlerini milli ve özgün olarak geliştirmek olacak” ifadelerini kullandı.
“Dijital Türkiye Yol Haritası”
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı öncülüğünde Haziran yayınlanan “Dijital Türkiye Yol Haritası” hakkında konuşan Bakan Varank, “Bu haritada; insan, teknoloji, altyapı, tedarikçiler, kullanıcılar ve yönetişim olmak üzere altı bileşen bulunuyor. Eğitim altyapısının geliştirilmesi ve nitelikli iş gücü, dönüşümün en önemli konularından birisidir. Bu süreçte imalat sanayimizin ihtiyaç duyacağı niteliklere sahip iş gücünün yetiştirilmesi için çalışacağız. Bir yandan dijitalleşecek işletmeleri destekleyecek, diğer yandan gerekli teknolojileri sunacak yerli tedarikçileri güçlendireceğiz. Dijital teknolojileri üretebilmek için evvela “Uygulamalı Ar-Ge Strateji”mizi oluşturacağız. Bu kapsamda; yerli teknoloji üreten işletmelerin envanterini çıkarıp, buradan çıkan yetkinlik seviyelerine göre öncelik alanlarını belirleyeceğiz. TÜBİTAK konuyla ilgili bir ön inceleme yaptı ve “Akıllı Üretim Sistemleri Yol Haritası” çalışmasını tamamladı. 8 kritik teknoloji alanında 29 kritik ürün belirledik” dedi.
“Amacımız; KOBİ’leri, değişimi izleyen değil, değişimi yöneten işletmeler haline dönüştürmektir”
Teknolojik gelişmelere verilen desteklerden de bahseden Mustafa Varank, “TÜBİTAK 2012 yılından itibaren sanayinin dijital dönüşümüne hizmet eden teknolojileri, yerli imkânlarla geliştirmek için 1,6 Milyar liralık destek sağladı. Teknoloji kullanıcıları için Uygulamalı Yetkinlik ve Dijital Dönüşüm Merkezlerini kuruyoruz. Böylece sanayicilerimiz, yalın üretim ve dijital dönüşümü gerçek bir üretim ortamında uygulayarak öğrenebilecek ve danışmanlık hizmeti alabilecekler. 2019 yılı sonuna kadar 6 merkezin kurulum çalışmalarını tamamlamayı hedefliyoruz. Şurası çok açık ki, KOBİ’lerimizin yer almadığı ya da onların ayak uyduramadığı bir dijitalleşme süreci düşünülemez. Amacımız; KOBİ’leri, değişimi izleyen değil, değişimi yöneten işletmeler haline dönüştürmektir. Bu kapsamda KOSGEB’in yürüttüğü çok çeşitli programlarla, KOBİ’lerin teknolojik altyapı yatırımlarını, Ar-Ge faaliyetlerini ve yüksek katma değerli ürünlerini teşvik ediyoruz. Bu programlar aracılığıyla, son 1 senede dijital dönüşüm projeleri için 260 milyon lira destek ödemesi yaptık” şeklinde konuştu.